15 Temmuz’u Unutmayalım
15 Temmuz’u Unutmayalım
15 Temmuz Gecesi yaşanan, TSK içine sızmış FETÖCÜ teröristler tarafından gerçekleştirilen darbe ve işgal girişimi hadisesi, Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından birisidir. 15 Temmuz kalkışması için; ‘Devleti ele geçirmek amacıyla 1960, 1971, 1980 ve 28 Şubat 1997 tarihlerinde yapılan ve Türkiye Cumhuriyeti için birer kara leke sayılan diğer darbe ve darbe girişimlerinden birisidir’ denilmelidir.
15 Temmuz Darbe ve İşgal girişimi, bundan önce yaşanan darbelerden nitelikleri itibariyle farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıkları; ‘Darbe girişimi esnasında sivillere doğrudan ateş açılıp şehit edilmeleri, TBMM ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin devletin F-16 uçakları ile bombalanması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öldürülmeye çalışılması, PKK ve başka terör örgütleri ile ittifak yapılması, Darbecilerin kendi kimliklerini gizlemeleri ve darbe gecesi Atatürkçü olduklarını iddia etmeleri’ şeklinde sıralayabiliriz.
FETHULLAHÇI terör örgütünün geçmişi 1960’lı yıllara dayanmaktadır. O tarihten itibaren bürokrasi, iş dünyası, emniyet ve TSK içinde, kimliklerini gizlemek suretiyle yapılanmaya başlamışlardır. İki binli yılların başından itibaren yaşanan bir takım hadiseler, bu terör örgütünün Devleti ele geçirerek Türkiye’yi işgal etmeyi amaçladığını göstermektedir. Bu girişimlerden bazılarını yeniden hatırlayalım:
2005 yılında Şemdinli Olaylarıyla TSK içindeki FETÖCÜ olmayan subayların tasfiye edilmeye başlaması…2006 yılında Trabzon’da yaşanan Rahip Santoro cinayeti ve yine aynı yıl gerçekleştirilen Danıştay saldırısı… 2007 yılında Malatya’da vuku bulan Zirve Yayınevi katliamı ve Agos Gazetesi yazarı Hrant Dink’in öldürülmesi… Ergenekon Operasyonları vasıtasıyla gerçekleştirilen, ordu, bürokrasi ve sivil toplum kuruluşlarını etkileyen bir takım tutuklamalar ve FETÖCÜ olmayanların bu alanlardan dışlanmaya çalışılması… 2010 Yılında başlatılan sahte deliller, gizli tanıklar ve uydurma ifadelerle çok sayıda subay, bürokrat ve aydının tutuklandığı Balyoz Davası... Bülent Arınç’a suikast yapılacağı, Fatih Camisinin bombalanacağı ve seçilmiş hükümetin darbe ile iktidardan uzaklaştırılacağı gibi yalan haberlerin kullanılması…2010 Yılında HSYK’nu ele geçirmeleri… 2011 Genel Seçimleri öncesinde MHP’li üst düzey Parti yöneticilerine ve daha sonra CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a yapılan kaset kumpasları… 2012 yılının Şubat ayında MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski Müsteşar Emre Taner ve yardımcısı Afet Güneş’in İstanbul Özel Yetkili Savcılığı tarafından şüpheli sıfatıyla ifadeye çağırılması... Mayıs 2013’de başlayan Gezi Parkı hadisesi... 17-25 Aralık Yargı-Ekonomi girişimi…
2016 yılında Yüksek Askeri Şura’da çok sayıda FETÖCÜ subayın ordudan uzaklaştırılacağı bilgisine ulaşan FETÖCÜ teröristler darbe yapmaya karar verdiler ve 15 Temmuz 2016 gecesi bu hain düşüncelerini uygulamaya koyarlar. 15 Temmuz 2016 Darbe ve İşgal girişimi, gece saat 22.00 sularında Genelkurmay Başkanlığında duyulan silah sesleri ve İstanbul’daki Fatih Sultan Mehmet ve Boğaziçi (daha sonra 15 Temmuz Şehitleri Köprüsü şeklinde adı değiştirilmiştir) köprülerinin darbeci askerler tarafından kapatılmasıyla başlamıştır. Saat 24.00’de gelindiğinde darbe girişiminin TSK içindeki FETÖCÜ teröristler tarafından yapıldığı güvenlik kaynaklarınca doğrulanmıştır. 00.13’te darbeciler TRT’yi işgal ederek korsan darbe metnini spikere okuturlar. 01.01’de Ankara Emniyet Müdürlüğü darbeciler tarafından savaş uçakları ve helikopterlerce vurulur. 02.20’de Ankara’da bulunan Gölbaşı Özal Harekât Daire Başkanlığı ve Türksat darbeciler tarafından savaş uçakları vasıtasıyla bombalanır. Gölbaşında 44 vatan kahramanı Özel Harekâtçı şehit düşer. 02.42’de ise TBMM bombalanır. 03.00’da TRT’yi işgal eden darbeciler derdest edilir ve TRT kurtarılır. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 04.00’da ‘Yurtta Sulh Konseyi’ üyeleri için yakalama gözaltı çıkartır. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, FETÖCÜLER tarafından esir alındığı için, 06.52’de Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Genelkurmay Başkanlığına vekâleten atanır. 08. 16’da Boğaziçi Köprüsü darbecilerden temizlenerek kısmen trafiğe açılır. 08.32’de ise Akıncı Hava Üssüne operasyon yapılır ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar kurtarılır. Saat 10.07 sularında Genelkurmay Başkanlığından çıkan 700 darbeci silahlarını bırakarak teslim olur. 12.04’te Özel Harekât Polisleri, Jandarma Genel Komutanlığı binasında 200 darbeci askeri gözaltına alırlar. Böylece, 15 Temmuz gece 22.00’da başlayan darbe girişimi, 16 Temmuz öğlen sularında milletin zaferi ve darbecilerin hezimeti ile sona erdirilir.
Darbe girişimine; 35 askeri uçak, 74 tank, 246 zırhlı araç, 3 askeri gemi, 3992 silah, 37 askeri helikopter ve 10. 000 –sivil ve asker- katılmıştır. 15 Temmuz Hain Darbe girişimi ile mücadele sonucunda 251 insanımız şehit, 2190 vatandaşımız ise gazi olmuştur. 15 Temmuz Hain Darbe girişimini hiçbir zaman unutmamalı ve unutturmamalıyız. Bu vesileyle Cenabı Allahtan şehitlerimize rahmet, Gazilerimize sağlık ve mutluklar diliyorum. ‘Devletimize ve Milletimize 15 Temmuz gibi musibetleri bir daha yaşatma Yarabbi’ diye dua ediyorum. Devletine ihanet eden hainleri ise Yüce Türk Adaletine ve Allaha havale ediyorum…