EMPERYALİZMİN KISKACI VE YENİ ALANLARI
EMPERYALİZMİN KISKACI VE YENİ ALANLARI
CEVDET ALPEREN
Emperyalizm kelimesi bize batıdan girmiş bir kelime. Batıdan girmesinin ötesinde ülkemiz , emperyalist devletlerin kalesi olmuştur adeta.
Emperyalizmin bize yansıyan kelime manası "yayılımcılık" olarak telakki edilmektedir. Çok eskilere dayalı bir faaliyet ismi olan emperyalizm güçlü ülkelerin, zayıf ülkeler üzerinde tahakküm sağlaması anlamına da gelmektedir. Güçlü ülkelerin zayıf ülkeleri müstemleke ve sömürge olarak kullanma ideallerine dayalıdır. Emperyalizm sahip olmak,ele geçirmek olarak da açıklanabilir.
Günümüzde emperyalizm doğrudan hakim olmak yerine tedricen ülkeleri sömürge haline getirmeye yönelik faaliyet alanları oluşturmuştur.
Yaptığım araştırmaya göre emperyalizm çeşitli başlıklar altında hedef koyduğu ülkelerde faaliyetler yapmaktadır. Daha çok kültürel değerler üzerinde etkilerini ortaya koyan emperyalizm gelişen zaman içinde başka alanlarda da emperyalist faaliyetlere rastlamaktayız.
Geçmişte hep " Kültür emperyalizm" adı altında bakardık konuya. Bugün geldiğimiz noktada Emperyalist devletler, birçok başlık altında emperyalist faaliyetlerini zayıf ülkeler üzerinde yürütmektedirler.
Emperyalizm kelimesi her ülkeye itici bir ifade olarak geldiğinden güçlü ülkeler bu faaliyetleri "destek ve yardım" etme algısı üzerinden yapmaktadırlar.
Mesela :Kültür Emperyalizmi, bizim ülkemizde bir nesli etkisi altına alarak kendi öz benliğinden maalesef uzaklaştırmayı başarmıştır.Genç insana cazip görüntüler sergileyen güçlü devletler yeni nesilleri etkisi altına almıştır. Bazı sivil toplum kuruluşları bu konuda engel olmak istedi ise de başarılı olamadı. Tarihini,edebiyatını,coğrafyasını,felsefesini kaybeden bir nesil ortaya çıktı. Üzülerek söylemek gerekirse emperyalizm Kültür emperyalizmi bakımından ülkemizde başarılı olmuştur.
Ekolojik emperyalizm de bizim ne kadar kendi değerlerimizden uzaklaştığımızı göstermiyor mu ? Ekolojik emperyalizm ,doğanın ve hayvanlar aleminin sömürülmesi. Bu konuda da Emperyalizme yenik düştük. Elimizde hiçbir değerimiz kalmadı. Hep dışarıya bağımlı bir duruma düştük. Gerek tohum üretiminde,gerekse hayvancılıkta gerekse de hububat üretiminde dış dünyaya bağlı durumdayız.
Daha sayabiliriz: Ekonomik emperyalizm,Teknolojik emperyalizm, Tarımsal emperyalizm, Sağlık emperyalizmi,Siyasal emperyalizm. Maalesef tüm bu konuları derinlemesine incelediğimiz zaman emperyalizmin pençesine düştüğümüz anlaşılır.
Emperyalist ülkelerin, dilleri ve paraları dünyanın bir çok ülkesinde geçerlidir. Emperyalizm kapitali ellerinde tutar. Yani emperyalist ülkeler aynı zamanda kapitalisttir. Zengin olmayan ülkeler emperyalist zaten olamazlar.
Dünyada tek güç olma yolunda ilerleyen ülkeler ellerindeki gücü çok ciddi bir şekilde kullanmaktadırlar. Yapılan buluşları,teknolojik yenilikleri tek ellerinde tutmaktadırlar. Teknolojinin yeni versiyonlarını ürettikten sonra eski versiyonları piyasaya sürerek gelişmekte ve az gelişmiş ülkelere satmaktadırlar.
Özellikle teknolojik hamleler yapan az gelişmiş ülkeler ,hali hazırdaki teknolojiyi yapmaya kalkışırken emperyalist ülkeler daha modern teknolojiyi piyasaya sürmektedir. Yani zayıf ve az gelişmiş ülkeler emperyalist ülkelerin buluşlarını tanımadan ,yeni versiyonlarını piyasaya sürmektedirler.
Basit gibi görünen telefon cihazlarını göz önüne getirelim. Birisini piyasaya süren güçlü ülkeler ; o piyasada satılırken arkasından yeni versiyonunu yapmaktadır.
Gelişmekte olan ülkelerin güçlü ve akıllı insanlara ihtiyacı var .İş işten geçmeden ellerinizi çabuk tutmalısınız. Yoksa emperyalizmin kıskacı altında yok olur gidersiniz. .