KURBAN BAYRAMI
KURBAN BAYRAMI
Sözlükte yaklaşmak, Allaha yakınlaşmaya vesile olan şey anlamına gelen kurban, dini bir terim olarak ibadet maksadıyla belirli şartları taşıyan hayvanı kurban bayramı günlerinde usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder.
Kurbandan asıl maksat elbette takvadır. Yani Allah'ın emirlerine bağlılığın bir ifadesidir. Zira ayet-i kerimede şöyle buyrulur; ‘Onların ne etleri, ne de kanları Allah'a ulaşmaz. Fakat sizin takvanız (sizi, Allah’ın buyruklarını tutmağa zorlayan saygınız ) O'na ulaşır.’ Bilindiği gibi Kurban bütün dinlerde farklı şekillerde vardır. Aslında ilk kurban Hz. Adem ve çocuklarıyla başlamıştır. Kur’an-ı Kerimde Habil ve Kabilin kurbanlarından bahsedilir. Haklı olanın kurbanının kabul edildiği belirtilir. Evet, kurban Allah'ın emrini yerine getirerek Allah'a teslimiyet ve yakınlaşmadır.
20 Temmuz günü idrak edeceğimiz Kurban Bayramının Hanelerimize, Ülkemize, İslam Alemine ve Tüm İnsanlığa barış, huzur ve mutluluk getirmesini Yüce Mevla’dan niyaz ediyoruz. Rabbim kestiğimiz kurbanları kabul buyursun inşallah. Kurban kesme, kesilen kurbanın etinden yararlanma ve Kurban Bayramı süresince eş, dost ve akraba ziyaretlerinde bulunma hususlarını hatırlamaya çalışalım:
Kurbanı kesen kimse hayvana eziyet vermemelidir. Bıçağı hayvana göstermemeli ve keskin bıçak kullanmalıdır. Sağ eliyle tuttuğu bıçakla hayvanı kesmeye besmeleyle (Bismillâhi Allahüekber diyerek) başlamalıdır. Kurbanı vekilin kesmesi halinde kurban sahibi de besmeleye iştirak etmelidir. Kurban kesen kimse kesim esnasında Allah’ın adını anmayı (besmele) sehven terk ederse bir şey gerekmez; kasten terk ederse Hanefî mezhebine göre bu hayvanın eti yenmez.
Kurban kesmenin rüknü kurbanlık hayvanın kanını akıtmaktır. Sığır, manda, koyun ve keçi cinsinden hayvanlar yatırılıp çenelerinin hemen altından boğazlanmak suretiyle , deve ise ayakta sol ön ayağı bağlanarak göğsünün hemen üzerinden kesilir. Kesim işlemi boğazın iki tarafındaki şah damarları, yem ve yemek borusundan en az üçü kesilerek yapılır ve hayvanın kanının iyice akmasını temin için bir süre beklenir. Hayvana acı vermemek için önce şoka sokmak (bayıltmak), sonra kesmek câizdir; çünkü şoka giren hayvan ölmez, hayatı devam eder, ancak kesilince kanı akar ve ölür.
Kurban sahibi kurbanın etinden yiyebilir, bakmakla yükümlü bulunduğu kimselere yedirebilir; ancak etinin bir kısmını da dağıtması gerekir. Şâfiî mezhebine göre bu vâciptir. Yenecek ve dağıtılacak miktar konusunda kesin bir ölçü olmamasına rağmen dinî gelenek, kurban etinin üç eşit parçaya bölünüp bir parçasının kurban sahibi ve bakmakla yükümlü olduğu kimseler tarafından tüketilmesi, ikinci parçanın zengin bile olsalar eş, dost ve akrabaya hediye edilmesi, üçüncü parçanın ise kurban kesmeyen fakir kimselere dağıtılması şeklindedir.
Kişinin bakmakla yükümlü bulunduğu kimselerin kalabalık olması veya ihtiyaçlarının bulunması halinde kurban etinin kimseye dağıtılmadan evde tüketilmesinde de bir sakınca yoktur. Kurban sahibinin kurban etinden hem yemesi, hem ikram etmesi hem de fakirlere dağıtması genel bir kural olup bunun ölçü ve şeklini her kurban kesen kişinin kendi durumunu, çevresinin ihtiyaç ve imkânını göz önüne alarak bizzat belirlemesi ve bu konuda ibadet anlayışıyla hareket etmesi doğru olur. Kurbanın etinin kesimin yapıldığı bölgede dağıtılması teşvik edilirse de daha fazla ihtiyaç sahiplerinin bulunması halinde başka yerleşim birimlerine de gönderilebilir.
Kesim işlemi tamamlandıktan sonra çevre temizliğinin dikkatlice yapılması, hayvanın artan parçalarının toprağa derince gömülmesi, mümkün olduğu ölçüde dışarıda hiçbir parçasının bırakılmaması gerekir. Bu husus, kurbanlık hayvana ve kurban ibadetine karşı gösterilecek saygının bir gereği olduğu gibi özellikle büyük şehirlerde ve kalabalık yerleşim birimlerinde sağlık kuralları, çevre temizliği ve insan haklarını gözetme açısından da son derece önemlidir.
Şimdiden Mübarek Kurban Bayramınızı tebrik ediyorum. Kesilen Kurbanlarınızın Allah katında kabul görmesini Cenabı Haktan niyaz ediyorum. Bu güzel günlerde aramızdaki sevgi ve muhabbetin daim olsun. Birlik ve beraberliğimiz hiçbir zaman bozulmasın. Merhamet duygularımız her daim canlı olsun. Büyüklerimize saygı, küçüklerimize şefkat duyan nesiller yetişsin inşallah. Hoşça kalın, Allaha Emanet olun…