Türkiye Kent Konseyleri Birliği 4. Dönem Başkanı Zeynep Özbaş Arıkan, Türkiye Kent Konseyleri Birliği ve Ankara Kent Konseyi’nin Ankara’da ortaklaşa düzenlediği, Türkiye’de deprem gerçeği ve kriz yönetimi, 04.17’de söz onda Deprem bölgesinde o an adlı programa katıldı. Programda konuşan Arıkan şunları belirtti;”Ankara Kent Konseyi tarafından düzenlenen ve Türkiye Kent Konseyleri Birliği işbirliği ile gerçekleştirilen “Kahramanmaraş Depremi” odaklı, “Türkiye’de Deprem Gerçeği ve Kriz Yönetimi” konulu zirvede, “Deprem Bölgesinde O An” bölümünde yaşadıklarımızı anlatmaya çalıştım… Bu anlamlı zirveyi düzenleyen Ankara Kent Konseyi Başkanı ve Türkiye Kent Konseyleri Birliği yeni dönem Başkanımız Sayın Halil İbrahim Yılmaz’a ve ekibine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
Özbaş Arıkan;”Biliyorum; ne kadar anlatsam, her birimizin yaşadığı o kıyamet anlarının milyonda birini hiçbir kelimenin ifade etmeye yetmeyeceğini…
Çünkü; NE YAŞADIĞIMIZI BİZ BİLİYORUZ… Dünyanın bugüne kadar gördüğü en büyük karasal depremini, bin yılın en büyük felaketini yaşadık… Deprem önlenebilir bir afet değil! AMENNA! Ama sonrası? Ya da öncesinde yapılması gerekenler? İşte bunlar insan hatası ve bedelini çok acı bir şekilde ödediğimiz kabul edilemez ihmaller ve sorumsuzluklar zinciri…
BU DEPREM BAĞIRA BAĞIRA GELDİ…
Yıllardır hem ulusal hem de yereldeki akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ve konunun uzmanlarınca; toplantılar, sempozyumlar yaparız ama ne yazık ki depremle ilgili hiçbir hazırlık yapılmamış, ne bir planlama, ne ekipman ve acil ihtiyaçlar gibi… Kim ne derse desin, yukarıda da dediğim gibi NE YAŞADIĞIMIZI BİZ BİLİYORUZ… Depremin ilk günlerinde Türkiye gündeminde Maraş yoktu, üç gün hiçbir yerde Maraş’tan bahsedilmedi, neden GSM şirketleri üç gün çalışmadı, bunun hesabını soran oldu mu? Ve yine depremin ilk günlerinde ve uzunca bir zaman maalesef Maraş yine yalnızdı!!! Kimler vardı? İlk günden itibaren ülkenin ve hatta dünyanın birçok yerinden Maraş’a GELEBİLME becerisini gösteren sivil toplum örgütleri, gönüllüler, belediyeler ve yiğit madenciler vardı… İyi ki onlar vardı, yoksa ölü sayısı çok daha fazla ve acil ihtiyaçlarda ise çok çok daha fazla sıkıntı yaşanırdı… Söylenecek ve yazılacak daha yüzlerce cümle var, zaman içerisinde söyleyeceğimiz…
Bugün; bundan 103 yıl önce, yine bir Şubat ayında dünyaya emsal olacak bir Kurtuluş Destanı yazan ecdadımızın cümleleri bugün yine tekerrür ediyor sanki… Ankara’dan, İstiklâl Madalyası verilmek üzere savaşa katılanların isim listesi istendiğinde “Maraş harbine katılmayan, hiçbir fert yoktur, tüm şehir bu savaşa katılmıştır” cevabı verilir… Tıpkı bu Şubat’ta olduğu gibi, Maraş’ta bu afette yakınını, akrabasını, eşini dostunu kaybetmeyen ve bu acıyı yaşamayan hiçbir fert yoktur… Biz de bugün bu cümleyle yeniden destan yazacağız” dedi. Özbaş Arıkan;”Çünkü; MARAŞ’lı GÜÇLÜDÜR, MARAŞ’lı ŞEHRİNİ SEVER, ASLA TERKETMEZ, gidenler mutlaka döneceklerdir… Biz gitmedik, hiçbir yere de gitmeyiz, MARAŞ’tayız! Şehrimizi yeniden ayağa kaldırmak için olağanüstü bir güçle yeniden dirileceğiz!!!” dedi.
News
