İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı ve Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Öksüz, Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün geleceğine dair önemli açıklamalarda bulundu. Öksüz, sektörün gücünü entegre çalışma modelinden aldığını belirterek, “Koca koca markalar, biraz daha ucuz diye ithalata yöneliyor. Üretim ekosistemini korumazsak oyunu kaybederiz” dedi. Döviz kurlarının enflasyonla paralel artmamasının ithalatı cazip hale getirdiğini ifade eden Öksüz, tekstil ve konfeksiyon sektörlerinin bu durumdan olumsuz etkilendiğini vurguladı.
İhracatta Büyük Kayıp
2023 yılında küresel ekonomide yaşanan daralmanın etkisiyle Avrupa pazarında ciddi kayıplar yaşandığını belirten Öksüz, tekstil ve hammaddeleri sektöründe yüzde 17,6’lık bir düşüş yaşandığını, toplam ihracat kaybının ise yüzde 10 olduğunu açıkladı. Şubat ayında yaşanan depremler ile artan maliyet ve finansal yükler nedeniyle üretimde aksaklıkların meydana geldiğini belirten Öksüz, işletmelerin mevcut kapasitelerini koruyarak kayıpları en aza indirmeye çalıştıklarını söyledi.
“Yeni Yatırım Yerine Mevcudu Koruma ve Markalaşmaya Odaklanacağız”
Tekstil sektörünün, Uzak Doğu’dan gelen yoğun rekabet baskısıyla karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Ahmet Öksüz, bu yıl yeni yatırımlardan çok mevcut üretim kapasitesinin korunması ve markalaşma çalışmalarına odaklanacaklarını belirtti. “Hazır giyim ve tekstil sektörü Türkiye’nin üretim ve ihracat gücüdür. Eğer bir başarı varsa, bu iki sektörün entegre çalışmasından geliyor” diyen Öksüz, bu yapının ithalat ile bozulmaması gerektiğinin altını çizdi.
“İthalata Yönelmek Yanlış”
Türkiye’nin ucuz bir ülke olmadığını ancak güçlü bir tekstil altyapısına sahip olduğunu dile getiren Öksüz, “Hazır giyim sektörü sayesinde tekstil sektörü büyüdü. Aynı şekilde tekstil altyapısı sayesinde de konfeksiyon gelişti. İthalata yönelmek yerine, iç piyasada üretime çaba göstermeliyiz” dedi. Bazı büyük markaların yalnızca daha ucuz olduğu için ithalata yöneldiğini belirten Öksüz, bu tutumun sektöre zarar verdiğini ifade etti: “İç piyasada, hazır giyimcinin bulamayacağı ürün yok denecek kadar az. Yerli üretime ağırlık verilmesi gerekiyor.”
“Ek Vergi Yeterli Değil, Kapılar DİR ile Açılıyor”
İthalatı frenlemek için ek vergilerin yeterli olmadığını belirten Öksüz, Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında yapılan ithalatın sektöre ciddi zarar verdiğini söyledi. “Ticaret Bakanlığı bu konuda adımlar atıyor ama yeterli değil” diyen Öksüz, Türkiye’de yeterli üretimi olan ürünlerde ithalatın daha sıkı denetlenmesi gerektiğini belirtti. Döviz kurlarının enflasyonla paralel artmadığını söyleyen Öksüz, bu durumun ithalatı daha cazip hale getirdiğini ve yerli üretim üzerinde baskı oluşturduğunu dile getirdi.
Ahmet Öksüz’ün açıklamaları, Türk tekstil sektörünün geleceği açısından önemli mesajlar içeriyor. Özellikle ithalata karşı yerli üretimi destekleme ve markalaşma çağrısı, sektörde krizi atlatma stratejisinin temel taşlarından biri olarak öne çıkıyor.
News
