Zuhal Karakoç Dora: “Türk ve Türkiye Yüzyılı başlamıştır”
MHP Kahramanmaraş Milletvekilimiz Zuhal Karakoç Dora, TBMM’de yaptığı konuşmada şunları belirtti;Türk ve Türkiye Yüzyılı başlamıştır. Bu nedenle, hedeflerimize ulaşmak için kaybedecek zamanımız yoktur. Devletimiz yaralarımızı sarmak için eşi benzeri görülmemiş olağanüstü azim ve kararlılıkla çalışmalar yürütmeye devam ediyor; şehri inşa etmeye, yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 6 Şubat sabahı Maraş'tan bir haber geldi.
O elim haberden bugüne değin, basına düşen görüntülerde pek çok mucizeye ve pek çok drama tanık oldunuz. Yaşananları ekran başından izlemekle enkaz başından izlemek arasında en ufak bir benzerlik yoktu, emin olun. Saatlerce enkaz başında tırnaklarımızla koca moloz yığınlarını ayıklarken dilim dilim olmuş kanayan avuçlarımıza ya da susuzluktan çatlayan dudaklarımıza ve kupkuru olmuş boğazımıza rağmen "Enkazdan sağ çıkar mı?" umuduyla bir şişe suyumuzu bile kendimizden sakınıp o nefes almasını umut ettiğimiz sevdiklerimize ayırdık. Bunları uzun uzun anlatmayacağım zira buna hiçbirimizin ruhu da psikolojisi de zamanı da elvermez. Hani denir ya, yaşayan bilir fakat elbette ki anlatmakla da mükellefiz. Bu yüzden, size durumu şöyle özetleyebilirim: Sizler, ekranlarda, binaların yıkıldığına tanık oldunuz, oysa depremde yıkılan yalnızca binalarımız değildi; depremde insanlar yıkıldı, depremde ufacık çocuklar yıkıldı, depremde koskoca hayatlar yıkıldı. Sevdiklerimizin sesini duymak umuduyla kimi telefon rehberine sarıldı, kimi kulağını soğuk betonlara dayadı. Tek umudumuz sevdiklerimizin sesine erişebilmekti. Mesajları tek tıkta kalmış olanlardan acı haberler geldikçe daha da sarıldık telefona ve betonlara. Bazılarının yorgun ve hüzünlü sesine değebildi can kulağımız, bazıları ise artık yoktu; ailemiz, akrabalarımız, çocukluğumuzun en güzel parçaları olan dostlarımız ve acı haberler öylesine sert bir biçimde yağdı ki üzerimize yerin ayaklarımızın altından kayışını hangi şiddette hissettik bilmiyoruz. İşte, gerçek deprem buydu. Ağlamak için zaman dahi bırakmayan büyük bir trajediydi yaşadığımız” dedi.
Karakoç Dora; “Sevdiklerimizin bedenlerine son kez sarılmayı umut ettiğimiz böylesi bir tablonun orta yerinde toprağa iki damla gözyaşı salamadan, öz yaralarını sarmaya çalışmak kahramanlığın en doğal hâliydi belki de. İşte, o Kahramanmaraş'tan korku filmlerini aratmayan nice soğuk kareler düştü ekranlarınıza, bazılarını pek çoğunuz telefonlarınıza kaydettiniz. Telefonlarımızın hafızası elbet kaldırabilir bu acı görüntüleri; peki, ya bizim hafızamız?
Bizler Kahramanmaraş halkı olarak çocuklarımızı bu yaşadığımız acıların ağır tesirinden bir an evvel kurtarabilmek için önümüze bakmak ve yürümeye devam etmek zorunda olduğumuzun bilincindeyiz. Yürümeye devam edebilmemiz ise anılarımızı ve hikâyelerimizi yitirdiğimiz uçsuz bucaksız boşlukları sadece yeni binalarla değil, yeni anılarla da doldurabilmemizle mümkün. Bizlerin bu felaketi aşabilmesi adına bugüne kadar özveriyle yürütülen tüm çalışmalar ve depremin ilk dakikalarından bu yana yapılan tüm yardımlar için Kahramanmaraş halkı adına herkese teşekkür ediyorum ve yineliyorum; yeniden doğuşun yüzyılında Kahramanmaraş için artık yardım değil, yatırım zamanı.
Değerli milletvekilleri; birbirimize tedarik zincirleriyle sıkı sıkıya bağlı olduğumuz gerçeğinden hareketle başta Kahramanmaraş olmak üzere, deprem bölgesinde yaşanan kayıplar sadece bölgenin değil, tüm Türkiye'nin kaybıdır. Bu nedenle, bu bölgenin eski üretim ve gelişim hacmine ivedilikle ulaştırılması gerekmekte olup Kahramanmaraş'ın özel statüde ele alınarak yatırım ve destek önceliği verilmesi oldukça önemlidir. Bu kapsamda, Kahramanmaraş'ın yeniden ayağa kaldırılması ve üreticinin mağduriyetinin telafisi amacıyla tekstil sektörünün yeniden ayağa kalkabilmesini teminen, hâlihazırda yüzde 45 kapasiteyle çalışmakta olan fabrikaların eski üretim kapasitesine kavuşturulması için ivedi tedbirlerin alınması gerekmektedir.
Kahramanmaraş yeni yatırımlar için cazibe merkezi ilan edilmiş olup 6'ncı bölge teşviklerinden istifade etmektedir. Hâlihazırda üretime devam eden ya da ayağa kaldırılmaya çalışılan eski tesislerin de bu kapsama alınarak teşviklerden yararlandırılmaları oldukça önemlidir. Hibe ve özel destek faiz uygulamalarının geliştirilmesi, kolaylaştırılması ve yaygınlaştırılması, depremden dolayı zarar gören sulama altyapısının ivedilikle güçlendirilmesi, tarımda modernizasyonun önceliklendirilmesi, iyi tarım ve akıllı tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması, bölgeye özel sertifikalı tohum ve gübre desteğinin yapılması, deprem bölgesi çiftçisi için özel bir mazot desteği politikası uygulanması, planlanan ve proje hâlinde olan organize sanayi bölgelerinin ivedi olarak işler hâle getirilmesi, medeniyetin ve ilerlemenin birincil koşulunun ulaşımdan geçtiğinden hareketle başta havaalanımızın ILS sisteminin ivedilikle işler hâle getirilerek hava yolu ulaşımındaki aksaklığın giderilmesi ve sefer sayılarının arttırılması, hızlı tren projesinin öne çekilmesi ve ulaştırma altyapısının geliştirilmesi son derece önem arz etmektedir.
Son olarak, bölge insanının en büyük beklentisi ve acil gündemi olan uygun olmayan alan konusunun bilimin ışığında, realiteye ve beklentilere uygun olarak, mağduriyetlere geçit vermeden gözden geçirilmesi halkımızın öncelikleri arasındadır.
Değerli milletvekilleri, hepinizin bildiği üzere Türk ve Türkiye Yüzyılı başlamıştır. Bu nedenle, hedeflerimize ulaşmak için kaybedecek zamanımız yoktur. Devletimiz yaralarımızı sarmak için eşi benzeri görülmemiş olağanüstü azim ve kararlılıkla çalışmalar yürütmeye devam ediyor; şehri inşa etmeye, yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Elbette ki yaranın büyüklüğünün de farkındayız. Koskoca bir okyanusun suları çekildi ve bugün gösterdiğimiz her çaba okyanusa döktüğümüz bir kova su niteliğinde. Her kovanın anlamı ve değeri elbette ki çok büyük ancak bununla birlikte daha çok kovaya, daha çok suya ihtiyacımız var.
Genel Kurulu ve Kahramanmaraş'ımızı saygıyla selamlıyor, 6 Şubatta hayatını kaybeden vatandaşlarımızı özlem ve rahmetle anıyorum” dedi.